8 Mayıs 2012 Salı


GLOKOM (GÖZ TANSİYONU HASTALIĞI)

Glokom yani halk arasında bilinen ismiyle göz tansiyonu hastalığı klasik görme alanı kayıpları ve görme siniri harabiyeti ile giden görme sinirinin bir hastalığıdır. Hastaya hiç belirti vermeden ilerlediği ve zamanında teşhis edilip tedavi edilmezse ciddi kalıcı görme kayıplarına neden olabileceği için görmenin sessiz hırsızı tabiri de kullanılır. Halk arasında yanlış bir kanı ise göz tansiyonun yüksek olmasının glokom ile eş tutulmasıdır. Göz tansiyonu normal değerlerin çok üzerinde olup glokom hastalığı bulunmayan çok kişi olduğu gibi bunun tam tersi de doğrudur. Göz tansiyonu normal sınırlarda olup ciddi glokom hastalığı bulunun çok sayıda hasta da mevcuttur.
Göz tansiyonu yani göz içi basıncı nedir? Gözün ön kısmını dolduran aköz hümör dediğimiz bir göziçi sıvısı mevcuttur. Bu sıvı gözün ön kısmındaki dokuları besler ve sürekli olarak üretilir ve emilir. Bu üretilme ve emilme arasındaki denge göz içi basıncını oluşturur. Göz tansiyonu yüksekliği glokom için bu güne kadar bildiğimiz en önemli ve en kontrol edebildiğimiz risk faktörüdür. Göz basıncı yüksekliği,   görme siniri üzerine basınç yaparak mekanik bir etki ile görme siniri üzerinde harabiyet yapar.
Glokomun tipleri nelerdir? Glokom açık ve kapalı açı olmak üzere başlıca iki ana guruba ayrılır. Bizim en çok rastladığımız, glokomun %90' ını oluşturan açık açılı glokomlardır. Göz içi sıvısı gözün ön kısmından trabekülüm adı verilen ağsı/süngerimsi bir tabakadan emilir. Bu tabakanın bulunduğu bölgeye açı ismini veriyoruz. Bu bölgenin anatomik olarak açık olduğu fakat göz içi sıvısın emiliminde bir zorluk olan glokom tipine açık açılı ve bu bölgenin anatomik olarak kapalı olup göz içi sıvısının emileceği bölgeye ulaşamadığı glokom tipine de kapalı açılı glokom ismini veriyoruz.
Glokomun belirtileri nelerdir? En sık rastladığımız açık açılı glokomlar hastaya hemen hiçbir belirti vermeden yavaş ve ilerleyici görme alanı kayıpları ve en son aşamada görme kaybına neden olurlar.
Çok daha nadir olan, kapalı açılı glokomların ani gelişen tipi gözde şiddetli ağrı, ani görme kaybı, gözde kızarıklık ile hastanın acilen göz doktoruna başvurusuna sebep olur.
Risk gurubu kimlerdir? Bu hastalığın en sık rastladığımız tipi hastaya hemen hiçbir belirti vermediği için risk guruplarının rutin göz muayenesi önerilir. Ailesinde göz tansiyonu hikayesi olanlar, 50 yaşın üzerindeki kişiler, gözüne travma /darbe hikayesi olanlar, kortizon içerikli ilaç kullanım hikayesi olanlar risk gurubunun bazılarıdır. Bu yüzden ailesinde göz tansiyonu hikayesi olanlara 40 yaşın üzerinde olmayanlara da 50 yaşın üzerinde rutin göz muayenesi öneriyoruz.
Glokomun tanısı nasıl konur? Glokomun tanısının konulması detaylı bir göz ve görme siniri muayenesi ile başlar. Glokom görme sinirinde, çukurlaşma şeklinde çok karakteristik bir siniri harabiyetine yol açar. Bazı görme sinirleri doğuştan geniş bir çukura sahipken ve herhangi bir patolojiye işaret etmezken bazı çukurlaşmalar glokom bulgusu olarak değerlendirilir.
Göz içi basıncını göze hava üfleyerek veya göz yüzeyine dokunarak ölçüm yapan tonometre isimli  cihazlarla ölçüyoruz. Normal göz içi basıncının ortalama değerleri 10- 21 mm Hg arasındadır. Göz içi basıncını doğru olarak değerlendirebilmemiz için kornea ismi verdiğimiz gözün en öndeki saydam tabakasının kalınlığını bilmemiz büyük önem taşır. Bu tabakanın kalınlığını pakimetri ismini verdiğimiz cihazlar ile ölçüyoruz. Bu saydam tabakanın normalden kalın olduğu kişilerde göz tansiyonu yanlış yüksek olarak ölçülürken, normalden ince olduğu kişilerde yanlış düşük olarak ölçülür.
Bize tanı ve takipte yardımcı önemli testlerden biriside görme alanı testidir. Bilgisayarlı otomatize görme alanı testli glokomun klasik görme alanı kayıplarını bize gösterir. Hastalığın tanısında ve tedavi başladığımız hastalarda görme alanı kayıplarının devam edip etmediğini göstermesi açısından takipte çok değerli bir testtir.
Hastalığın erken tanısında çok yeni tanı araçlarından birisi de OCT  (optical coherence tomography) ismini verdiğimiz görme siniri etrafındaki sinir lifi tabakasının kalınlığını inceleyen cihazdır. Bu yöntem daha görme alanı testinde görüntüleyebileceğimiz görme alanı kayıpları başlamadan, çok erken evrede görme siniri etrafındaki sinir lifi kaybını bize gösterir. Erken tanıda ve takipte çok yardımcıdır.
Göz tansiyonu hastalığı tüm yukarıda bahsedilen muayene ve tetkiklerin sonucunda, bütün verilerek bir araya getirilerek konur. Glokom tanısının çok titizlikle konulması büyük önem taşır çünkü tedavisi kısa süreli değildir, tıpkı şeker veya tansiyon hastalığı gibi hastanın tüm yaşamı boyunca sürer.
Glokom nasıl tedavi edilir?
Erişkin hastalarda glokomun tedavisinde ilk tercih göz damlalarıdır. Bu damlalar ile amaç,  glokomun en önemli risk faktörü olan ve bizim kontrol edebildiğimiz hemen tek faktör olan göz tansiyonunu  düşürmektir. Bazı hastalarda bir çeşit damla ile göz tansiyonu istenen seviyeye indirilebilirken bazı hastalarda birden fazla damla gerekebilir. Tedavinin başında her hastada bir hedef göz tansiyonu belirlenir. Hedeflenen tansiyon değeri bazı hastalarda 17-18 mm Hg civarında olabildiği gibi görme sinirinde harabiyeti çok olan hastalarda 10-11 mm Hg gibi düşük değerler de olabilir. En önemli olan nokta hastaların damlalarını düzenli olarak hiç aksatmadan kullanmalarıdır.
Glokom tedavisinde lazerin yeri nedir?
Açık açılı glokomu olan damla kullanamayan hastalarda veya damla ile istenilen sonuca ulaşılamayan hastalarda geçici bir tedavi yöntemi olarak uygulanabilir. Etkisi genellikle geçici bir süre sürer, tekrarlanabilir fakat tekrarlandığında aynı etki görülemeyebilir. Genellikle kalıcı bir çözüm sağlamaz. Ani gelişen kapalı açılı glokomlarda ise lazer tedavisi ile göz içi sıvısının başka bir yoldan geçişi gerçekleştirilerek tedavi sağlanır. Ayrıca dar açısı olan ve açı kapanması riski bulunan gözlere önlem amacı ile bu lazer uygulanır.
Glokomda cerrahi tedavinin yeri nedir?
Erişkin hastalarda cerrahi ancak göz tansiyonunun damlalar ve/veya lazer tedavisi ile yeterli oranda düşürülemediği ve görme siniri harabiyetinin kontrol altına alınamadığı durumlarda uygulanır.


Doç.Dr. Yonca Özkan Arat Göz Tansiyonunu Anlatıyor.



    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder